Soren Kierkegaard – Kahkaha Benden Yana

e-kitap indir
Kahkaha Benden Yana Kitap Kapağı Kahkaha Benden Yana
Soren Kierkegaard
Ayrıntı Yayınları
279

Büyük bir dehanın tanınmaması elbette üzücü; ama yanlış tanınması daha da beter. Ne yazık ki Kierkegaard bu iki durumu da dramatik şekillerde yaşadı ve yer yer de yaşamaya devam ediyor.
Yaşadığı dönem olan XIX. yüzyılda kendi insanları tarafından anlaşılamadı; çünkü düşünceleri, eserleri onları kat kat aşıyordu. Kierkegaard'ın üzerine örtülen ölü toprağından sıyrılıp varlığını yeniden göstermesi için XX. yüzyılın başlarını beklemek gerekti: Yani "birey" kavramının yavaş yavaş uç verdiği, özleri bir "sistem" inşa etmeye dayalı felsefelerin çözülmeye başladığı bir zaman dilimini.
Geçtiğimiz yüzyıla damgasını vuran pek çok düşünür ve yazar Kierkegaard'dan önemli ölçüde yararlanmışsa da, Kierkegaard'ı merak eden okurlar onun "yanlış" bir kitabından başlamak ya da hakkındaki yanıltıcı yorumları ciddiye almak suretiyle bir anlamda onu gözden kaçırmışlardır. İşte bu kitap Kierkegaard'ı tanıdığını sananlar, hakkında şöyle bir "tanıtım" kitabı. Tanıyanlara ise kesinlikle "yeni bir bakış" kazandıracak bir eser.
Kierkegaard okuru birkaç şekilde şaşırtıyor: Öncelikle yüz elli yılı aşkın zaman önce kaleme almış olduğu konular halen güncelliğini sürdürüyor. Sözgelimi, kamu, basın, özel hayat gibi kavramları derinlemesine ele alırken bugün de önemini koruyan olağanüstü tespitler yapıyor. Bunun dışında değişik karakterlerin ağzından tartışma yaratacak sözler sarf ediyor. Örneğin. "Can sıkınıtısı bütün kötülüklerin anasıdır," diyerek eğlenmenin görevimiz olduğunu ilan ediyor.
Dönemin etik, estetik, düşünsel ve doğrudan hayata dair alanlarında bayağılıklara karşı tek başına kıyasıya mücadele etmiş bir adamı (yeniden) tanımak, "sohbet"inden haz almak ve en nihayetinde Kierkegaard'a hakkını vermek için Kahkaha Benden Yana diyoruz


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Soren Kierkegaard – Ölümcül Hastalık Umutsuzluk

e-kitap indir
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk Kitap Kapağı Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Soren Kierkegaard
Doğu Batı Yayınları
143

Soren Kierkegaard; şu Danimarkalı filozof, varoluşçuluğun babası... Kierkegaard’a göre umutsuzluk evrenseldir, çünkü insan sonluluktan sonsuzluğa geçişi umutsuzluk yoluyla gerçekleştirir. Umutsuzluk kaçınılmazdır, onu bir an olsun yabana atamayız. Benliğin iflah olmaz hastalıklarına karşılık umut üzerine topyekûn iyimser bir felsefe geliştirmek ruhumuza yapılabilecek en ağır saldırılardan biridir. Bir mustarip kötü bir teselliyle avutulabilir mi? Umut üzerine gerekli-gereksiz sarfedilen sözler ölümcül bir hastanın yanında yapılan gaflara benzeyecektir ve pek az teskin edicidir! Oysa umudunu sonuna kadar tüketmiş bir ruh hali gerçeği kavramak adına daha doğru bir adım atmış olur. Umutsuzluk kaçınılmazdır, insanın karşıtların bir sentezi olmasının, daha doğrusu diyalektik bir varlık oluşunun gereğidir. Sonlu varlığı ile sonsuz varlığı arasına sıkışan insan “kendi olma” sürecini umutsuzluk içinde yaşar.

Kierkegaard için umutsuzluk ölümcül hastalıktır. “Bu hastalıktan ölünmesinden veya bu hastalığın fiziksel ölümle sona ermesinden çok, bu hastalığın işkencesi, can çekişen ama ölemeden ölümle savaşan kişi gibi ölememektedir, sürekli bir can çekişme hali içindedir.” “Ölümcül hastalık dar anlamda kendisinden sonra hiçbir şey bırakmadan ölüme giden bir hastalık demektir. Ve umutsuzluk budur.” Umutsuzluğun özü yaşamın hiçbir şey olmamasıdır.

Kierkegaard bir dinin çerçevesi içinde yapıtlar üretmesine karşılık aynı zamanda insanoğlunun en temel sorunlarını ortaya koyar. Kierkegaard birden ve doğrudan varoluş gizeminin içine dalar. Hegel’de en üst noktasına ulaşan akıl ve sistem felsefesine karşı bireyin varoluşunun akıldışılığını, paradoksunu açığa serer.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Soren Kierkegaard – Korku ve Titreme

e-kitap indir
Korku ve Titreme Kitap Kapağı Korku ve Titreme
Soren Kierkegaard
Pinhan Yayıncılık
160

Kierkegaard'ın, Johannes de silentio takma adıyla yazmış olduğu Korku ve Titreme ilk kez 1843 yılında yayımlandı. Yapıtta iman kavramının etik ve dindarlıkla ilişkisi incelenir. Yazarın takma adlarından Johannes de silentio da Musa'nın 1. kitabında (22:1-18) anlatılan İbrahim ve İshak hakkındaki hikayeden esinlenmiştir. Bu anlatıda Tanrı İbrahim'e, oğlu İshak'ı kurban etmesini buyurur. Korku ve Titreme bütünüyle, İbrahim'in, geç yaşta sahip olduğu ve her şeyden çok sevdiği evladı İshak'ı kurban etme isteğini ve bu eylemin onu ne ölçüde bir cani veya hakiki bir dindar yaptığını irdeler. İbrahim imanın babası olarak bilinir ve Johannes çağdaşlarının topyekûn nasıl olur da kendilerini İbrahim gibi imankâr sandıklarını merak eder.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Soren Kierkegaard – İroni Kavramı

e-kitap indir
İroni Kavramı: Sokrates'e Yoğun Göndermelerle Kitap Kapağı İroni Kavramı: Sokrates'e Yoğun Göndermelerle
Soren Kierkegaard
İmge Kitabevi
368

Kierkegaard zihinsel ve sanatsal gelişimi sürecinde önceleri Alman romantizminin etkisi altındaydı. Kendini, geleneklerin zihinsel gelişimini sınırlamasına izin vermeyen yaratıcı bir birey olarak tanımlıyordu. Bu başkaldırının ana motifini ise ironi kavramı oluşturuyor ve böylece ironi genel bir zihinsel ilke düzeyine yükseltiliyordu. Bunun üzerine Kierkegaard, ironiyi zihinsel faaliyet için önemli bir ilke olarak gören ilk felsefi kişilik olan Sokrates'e yöneldi. Sokrates ironiyi tartışmaları yönlendirmek için kullanıyor, bunu da, o zamana kadar bilindiği düşünülen konulardaki belirsizlikleri ve çelişkileri açığa çıkarmak amacıyla bilmiyormuş gibi yaparak sorular yöneltmek ya da bilgisizmiş gibi davranmak suretiyle yapıyordu.
Böylece Sokrates üzerine yoğun bir çalışma yapan Kierkegaard, İroni Kavramı'nda büyük filozofu Xenophon, Aristofanes ve Platon'un gözünden inceler ve onu Fichte, Schelling ve Hegel gibi 18. ve 19. yüzyıl filozoflarıyla karşılaştırır. İroni perspektifinden bakarak Platon diyaloglarındaki sokratik unsurları ortaya çıkarmayı dener.
İroni Kavramı, geniş okur kitlelerinin ilgisini çeken büyük filozof Kierkegaard'ın doktora tezi olarak gerçekleştirdiği bir çalışmadır. Bu nedenle birinci bölümünde mümkün olduğunca akademik bir dil kullanmaya çalışan Kierkegaard, metin ilerledikçe, özellikle ikinci bölümde o müthiş şiirsel ve yaratıcı üslubunu bulur. İroni Kavramı, çağın en önemli filozoflarından biri olan Kierkegaard'ın yazarlığındaki bu büyük dönüşümü izleme açısından da ayrı bir değere sahiptir.
Çünkü onun yazarlık yeteneği adeta bu sayfalardan doğmuştur.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir